Çoğu insanda duyacağınız bu durumun tıp literatüründe bir karşılığı olmasa bile uzmanlar bu konuya bir çözüm getirdiler.
Peki bu hastalık, gelmek için bizim tatile çıkmamızı mı bekliyor?
Tatil, istenmeyen misafiri yanında getirdiği için ona biraz kızmakta haklısınız.
Aslında bu durumu tek bir şeyle açıklayabiliriz: Stres hormonu. Günün koşuşturmasından, çalışma stresinden uzak kalan vücut, stres hormonunun yoksunluğunu çekiyor.
Tatilde olmanın verdiği huzur ve gevşeme hissi, iş stresiyle mücadele etmemize yardımcı olan hormon dengesini bozabilir ve bizi enfeksiyonlara karşı savunmasız hâle getirebilir. Stres anlarında adrenalin, bağışıklık sistemimizi güçlendirirken kortizol hormonu ise bu dengeyi altüst ederek bağışıklık sistemimizi zayıflatabilir.
Stresli iş gününden sonra tatilin ferah ortamına geçtiğimizde, hormonal dengemiz bozuluyor ve hastalıklara karşı direncimiz azalıyor.
Bir başka olası senaryo ise bizlerin aslında işteyken de hasta olduğumuzu fark etmeden tatil zamanına kadar dişimizi sıkmamız ve rahatladığımızda ise hastalığımızın farkına varmamız olabilir.
Belki de yoğun iş temposu altında, vücudumuzun verdiği sinyalleri görmezden gelerek normalde hasta olduğumuzu fark etmiyoruz. Ancak tatilde rahatlayıp gevşediğimizde, bedenimizin bize bildirdiği bu sinyalleri daha net hissediyor olabiliriz.
Bu ne perhiz, bu ne lahana turşusu diye düşünebilirsiniz. Ama günlük hayatımızda alıştığımız stres hormonunun bağışıklık sistemimizi ele geçirmesine de öylesine alışmışız ki, aksi bir durum olduğunda hemen olumsuz bir senaryo yaşayabiliyoruz. İşte hastalığımızın da tek sebebi bu.
İlginizi çekebilecek diğer içeriklerimiz: