Son dönemde Alper Gezeravcı sayesinde ISS’e, Elon Musk sayesinde Mars’a ve NASA sayesinde Ay’a odaklanmış durumdayız. Fakat Güneş sistemindeki diğer gezegenler ve uydular hakkındaki çalışmalar da hız kesmeden işlemeye devam ediyor. Bunların en son gündeme geleni ise Venüs’ü ilgilendiriyor.
EnVision Venus ismiyle duyurulan görevde Avrupa Uzay Ajansı; sülfürik asit, yakıcı derecede sıcaklık ve mevsimsizlik açısından zengin şartlarıyla mükemmel yaşam imkânı (!) sunan gezegen üzerinde çalışacak. Tabii gezegene iniş yapmak gibi bir durum söz konusu değil.
EnVision, 2031’de fırlatılacak.
Söz konusu aracımız, Venüs atmosferinin üst kısmından çekirdeğine kadar çalışmalar yapacak. Dünya’dan çok daha sıcak olan, 92 kat daha yoğu atmosfer basıncına sahip olan ve işin en garibi, ters yöne dönen Venüs, temelinde çok büyük soru işaretleri taşıyor. Bu görevin amacı da bunlara ışık tutmak olacak.
Bu görevde atmosfer, yüzey ve çekirdek gibi katmanların ayrı ayrı çalışılmasının sebebi de bunların birbirleriyle nasıl etkileşime girdiğini görebilmek. EnVision projesindeki bilim insanlarından Anne Grete Straume-Lidner, buna örnek olarak Venüs yüzeyindeki aktif volkanik aktivitenin araştırılmasını gösteriyor.
Söz konusu görev aslında 2021 yılında duyurulmuştu. Hayata geçeceğini duymak da oldukça sevindirici. ESA (Avrupa Uzay Ajansı), en son 2006 yılında Venus Express aracını gezegenin yörüngesine göndermiş, 2014’te ise görevini sonlandırmıştı. NASA ise 1994 yılında, Magellan aracıyla Venüs’e gitmişti.
Yani planlandığı gibi 2031 yılında bu görev gerçekleşirse ESA, 25 yıl aradan sonra Venüs’le buluşmuş olacak.
"İyi de bu gezegen niye bu kadar önemli?" diye düşünüyorsanız sizi şu içeriğimize alalım.