Aşk nedir? Yok yok konumuz bu değil, zaten muhtemelen bunu anlatacak kişiler de biz değiliz çünkü kimler kimler anlatmış zaten en güzel halini. Türk ve dünya edebiyatı aşk hakkında şiirler, hikayeler ve romanlarla dolu. Kimi aşk romanları okuduğumuz zaman unuttuğumuz aşkın sönmemiş alevini harlar, kimisi ise asla kavuşamadıklarımızı hatırlatır ve şöyle bir uzaklara dalarız.
Dünya edebiyatındaki en iyi aşk romanları gibi bir liste hazırlamak elbette mümkün değil çünkü aşkın tanımı gibi iyi bir aşk romanının nasıl olması gerektiği de tamamen kişinin kendi duygularıyla belirlediği bir durumdur. Yine de sizin için ufak bir seçki hazırladık ve dünya edebiyatından bu duyguyu en güzel haliyle anlattıkları düşünülen aşk romanlarından bazılarını listeledik.
Okuduktan sonra dalıp uzaklara bakacağınız aşk romanları:
Destansı bir aşk öyküsü: Kolera Günlerinde Aşk
Nobel ödüllü yazar Gabriel García Márquez tarafından kaleme alınan en başarılı eserlerden bir tanesi olarak kabul edilen Kolera Günlerinde Aşk, dünyanın yirminci yüzyıla geçtiği dönemde yaşanan bir aşk hikayesi anlatıyor. Bir yandan hem kentte hem de taşrada bir tür değişim rüzgarı eserken bir yandan da aşkın pastoral esintisi tüm hızıyla esmektedir. Basit bir öykü olarak başlayan roman, Márquez’in şiirsel anlatımıyla gerçek bir destana dönüşüyor.
Kolera Günlerinde Aşk’ı daha detaylı incelemek ve satın almak için buraya tıklayabilirsiniz.
O devirde de aşık olmak zormuş: Kırmızı ve Siyah
Stendhal tarafından kaleme alınan Kırmızı ve Siyah ilk kez 1830 yılında yayımlanmıştır. Napolyon’un kaçtığı dönemde geçen bir hikayenin anlatıldığı romanın kahramanı Julien Sorel isimli Napolyon hayranı bir genç. Gencimizin önce ev sahibesi, sonra da Marki’nin kızı ile yaşadığı tutkulu aşk bir yandan karakterlerin psikolojik derinliği üzerinden anlatılırken bir yandan da dönemin anarşiye hapsolmuş Fransa’sının sosyolojik bir tespiti yapılıyor.
Kırmızı ve Siyah’ı daha detaylı incelemek ve satın almak için buraya tıklayabilirsiniz.
Zengin oğlan fakir kız: Aşk ve Gurur
Elizabeth Bennet taşralı bir adamın kızıdır, Fitzwilliam Darcy ise soylu bir ailenin oğlu. Bu iki karakter sanki bir tür tuzağa düşmüş gibi görünseler de aslında durum öyle değildir ama yine de ikili arasında bir çatışma vardır çünkü Elizabeth bir soylu değildir ve ona göre de Darcy tam bir züppedir. Jane Austen’ın en sevdiğim kadın karakter olarak andığı Elizabeth Bennet’in hikayesi tam da adının hakkını vererek okuyucuyu aşk ve gurur üzerine derin derin düşünmeye sevk ediyor.
Aşk ve Gurur’u daha detaylı incelemek ve satın almak için buraya tıklayabilirsiniz.
Uzak diyarlarda evli barklı: Vadideki Zambak
Honore de Balzac’ın İnsanlık Komedyası olarak adlandırdığı roman serisinin Töre bölümünde anlatılan Vadideki Zambak romanının kahramanı Félix de Vandenesse’dir. Felix ilk görüşte aşık olduğu evli ve çocuklu kadından karşılık alamayınca büyük şehre döner ve burada bir tür rahip hayatı yaşayarak kadınlardan uzak durur. Bir yandan da politikada yükselen kahramanımıza bazı kadınların duyduğu ilgi ise hikayenin temel çatışma konusunu oluşturacaktır.
Vadideki Zambak’ı daha detaylı incelemek ve satın almak için buraya tıklayabilirsiniz.
Hangimiz sevmedik çılgınlar gibi: İlk Aşk
Rus edebiyatının usta isimlerinden Ivan Turgenyev’in kaleminden çıkan İlk Aşk, adından da anlaşılacağı üzere genç bir adamın ilk kez aşık olmasını ve sonrasında yaşadığı duygu karmaşasını anlatıyor. Kendinden yaşça büyük bir kadına aşık olan Vladimir Petroviç’in hikayesi üzerinden yazar, pek çoğumuzun kendi gençliğinin de izlerini bulacağı mutluluk, umutsuzluk, kıskançlık gibi sayısız duyguyu okuyucuya sunuyor.
İlk Aşk’ı daha detaylı incelemek ve satın almak için buraya tıklayabilirsiniz.
Yasak aşkın cazibesi: Anna Karenina
Rus edebiyatının usta isimlerinden Lev Tolstoy tarafından kaleme alınan ve 1870’li yıllarda tefrika halinde yayımlanan Anna Karenina, dönemin Rusya’sındaki sosyal sınıf çatışması üzerinden bir aşk hikayesi anlatıyor. Aslında romanda iki farklı aşk öyküsü var. Bir yanda mutlu bir evlilik bir yanda da yasak ilişkinin cazibesi. Bu iki olay üzerinden yazar sadakat, kıskançlık ve tutku gibi duyguları derinlemesine inceliyor.
Anna Karenina’yı daha detaylı incelemek ve satın almak için buraya tıklayabilirsiniz.
Gerçekliği bir kenara bırakın: Günlerin Köpüğü
Boris Vian, Günlerin Köpüğü romanında gerçeküstü bir aşk hikayesi anlatıyor. Zengin bir adam olan Colin, Chloe adlı genç bir kızla tanışır ve evlenir. Arkadaşı da onun gibi mutlu olsun diye servetinin bir kısmını ona verir. Bu sırada Chloe etrafında devamlı çiçek olması gereken bir hastalığa tutulmuştur ve Colin’in bütün serveti çiçeklere gitmektedir. Colin’in arkadaşı ise onun verdiği bütün parayı kitaplara harcamaktadır. Colin’in evcil faresinin intihar etmesi ise hikayeyi daha da ilginç bir hale getirir.
Günlerin Köpüğü’nü daha detaylı incelemek ve satın almak için buraya tıklayabilirsiniz.
Amerikan rüyasının çöküşü: Muhteşem Gatsby
20. yüzyıl Amerikan edebiyatının en başarılı romanlarından bir tanesi olan kabul edilen F. Scott Fitzgerald imzalı Muhteşem Gatsby romanında, bir hırs hikayesi anlatılıyor. Yoksul bir ailenin çocuğu olan Gatsby hem servet hem de güç kazanarak ilk aşkı Daisy’ye kavuşmaya çalışır. Aslında Gatsby, yıllar önce yaşanmış tek bir anın hayaliyle yaşamaktadır. Köprünün üzerinden çok sular aktığını fark etmesi ise Amerikan rüyasının sönmesi anlamına gelir.
Muhteşem Gatsby’yi daha detaylı incelemek ve satın almak için buraya tıklayabilirsiniz.
Bilinçaltının garip yansımaları: Swann’ın Bir Aşkı
Swann’ın Bir Aşkı aslında Marcel Proust tarafından kaleme alınan çok boyutlu Kayıp Zamanın İzinde isimli romanın bir parçasıdır ancak bağımsız bir anlatısı olduğu için döneminde bile ayrı bir kitap olarak yayımlanmıştır. Charles Swann ile Odette de Crecy arasında yaşanan bir aşk hikayesine odaklanan roman aslında bilinçaltının gün yüzüne çıkmasının ve geçmişe bağlı yaşamanın insan psikoloji üzerindeki etkilerine odaklanan derin bir alt metne sahip.
Swann’ın Bir Aşkı’nı daha detaylı incelemek ve satın almak için buraya tıklayabilirsiniz.
Dört gecelik aşk: Beyaz Geceler
Rus edebiyatının usta isimlerinden Fyodor Dostoyevski tarafından kaleme alınan Beyaz Geceler, yazarın başarılı kısa öykülerinin bir derlemesi. Kitaba ismini veren Beyaz Gecelerde ise karakterimiz kasvetli bir gece yarısı kendi gibi yalnız bir kadınla tanışır. İkili birbirlerine hayallerinden ve anılarından bahsederler. Aralarında kurdukları bağ o kadar güçlüdür ki St. Petersburg sokaklarından tam dört geceyi birlikte geçirdiler. Finalde ise kahramanımız epey üzülecektir.
Beyaz Geceler’i daha detaylı incelemek ve satın almak için buraya tıklayabilirsiniz.
İnsani duygularımızı en gerçekçi haliyle anlatan dünya edebiyatındaki severek okuyacağınız aşk romanlarından bazılarını listeledik. Elbette bu liste çok ama çok daha uzun olabilirdi. Listemizde olmasını istediğiniz aşk romanlarını yorumlarda paylaşabilirsiniz.